14 Şubat 2012 Salı

iç anadolu bölgesinin tarihi yerleri ve el sanatları

iç anadolu bölgesinin tarihi yerleri ve el sanatları

Türkiye’nin tuzluluk oranı bakımdan fazla olan göller arasında ikincisi Tuz Gölü ‘dür.İç Anadolu Bölgesi’nde bulunan Konya,Aksaray,Ankara kentlerinin sınırlarının kesiştiği yerde yer almaktadır.Türkiye’de tuz ihtiyacının ` gibi oranı bu gölden karşılanmaktadır.
Tuz Gölü ayrca Türkiye’nin derinliği en az olan gölüdür.Afrika-Suriye ayrımındaki en alt noktada bulunan Lut Gölü’nden sonra 2,9′luk tuz oranıyla Dünya’nın en tuzlu ikinci gölü olma niteliğini taşımaktadır.Bu göl deniz seviyesinden 905 metre yükseliğe sahiptir.Kuzeyden güneye 80 metre uzunluğa sahip olan Tuz Gölü’nün batıya mesafesi ise 50 kilometredir. Çevresinde 3.000.000’a yakın nüfus oranı vardır.Ortalama su seviyesi 40 cm olan bu gölün Mayıs ayında yağışın artmasıyla 110 cm olmaktadır.Ortalama olarak en düşük seviyeye ise Ağustos ayında 19 cm olarak gelmektedir.Bu gölde tuz oranın fazla olması buharlaşma nedeniyle gölde su azalır ve tuz tortularının kalmasına neden olur böylece tuzluluk oranı epey fazla olmaktadır.Birikten tuz tortulları makinenlarla kazınarak tuzlarda toplanmaktadır.

Tuz Gölü dışarıya akıntısı olmayan kapalı bir havza gölüdür.Aslında yağış alanın geniş olmasına rağmen iyi derecede beslenemeyen beslenme kaynakları zayıf olan bir göldür.Göle su taşıyan bu akarsuların yazın buharlaşmanın etkisiyle suları iyice azalmakta ve kurumaktadır.Tuz Gölü’ne beslenmesinden yardımcı olan bu akarsular Peçenek Çayı,Melendiz Çayı, İnsuyu, Karasu, ve Kırkdelik çaylarıdır.Doğal yapı olarak kışın gölde biriken fazla su su kuşları için kışlama alanı olarak önemli bir yere sahiptir.Tuzlu ortama alışmış flamingo, kılıçgaga, angıt ve benzeri kuşların yanı sıra yağmurcunlar, turnalar, yaban kazları ve yaban ördekleri gölde büyük topluluklar halinde yaşamaktadır.İlkbahar mevsiminde göl içinde oluşan bataklıklar Bataklık Kırlangıcı,Suna,Angıt,Çamurcun,Kılıçgaga,Kocagöz ve martı türleri gibi kuş türlerinin kuluçka yapmalarına imkan vermektedir.Gölde bulunan tuz mutfaklarda kullanılmakta olan mutfak tuzu ile genel olarak aynı özelliği taşımaktadır.

Göreme zemi vadisi

İsim: CIMG1013.jpg Görüntüleme: 9443 Büyüklük: 74,0 KB (Kilobyte)


Kapadokya denilince akla ilk gelen şeylerden birisi peribacaları olsa da, vadiler de bir o kadar önemli ve değerlidir. Kapadokya bölgesi’nde irili ufaklı onlarca vadi vardır. Ancak bunlardan bir tanesi vardır ki 5600 metrelik parkuru ile diğerlerinden önemli ölçüde sıyrılır.
Hem bölgede yoğun bir şekilde bulunan peribacalarını seyretmek aynı zamanda da uzunca bir doğa yürüyüşü yapmak için çok iyi bir tercih olan Zemi Vadisi özellikle yabancı turistlerin gözdelerinden birisi.


Çoğunlukla küçük gruplar halinde yapılan yürüyüşler vadinin güzelliğinin farkına varmanızı sağlıyor. Kapadokya bölgesinde sıkça rastlayamayacağınız ölçüde yeşil alana sahip Zemi Vadisi’nin belli bir kısmına bisikletle gitmek de oldukça iyi bir fikir. Fakat yaklaşık 1000 metre sonra bisikletinizle yol alamayacağınız kadar zorlu parkurlar karşılıyor sizi. Yer yer zorlu atlama ve tırmanmaların yaşanacağı vadide aşırı yürüyüşçü bulunmadığı için rahat bir ortamla karşılaşıyorsunuz.

Zemi Vadisine ulaşım ise gayet kolay. Nevşehir il merkezine ulaştıysanız her saat kalkan otobüsler Göreme’ye ulaşımı sağlıyor. Aynı zamanda bölgede birçok oto ve motosiklet kiralama servisi sağlayan şirketler de var. Nevşehir il merkezine yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta bulunan Göreme’de konaklama seçenekleri de sorun çıkartmayacak düzeyde. Bölgede büyük çaplı otellerden küçük aile pansiyonlarına kadar birçok konaklama seçeneği mevcut. Daha iyi şartlar arıyorsanız Ürgüp’te bulunan 5 yıldızlı otellerden birini tercih edebilirsiniz.


Vadide bulunan kiliseleri de ziyaret ederseniz hem kısa bir soluklanma açısından hem de Kapadokya’daki kiliselerin yapısını anlama açısından gayet iyi olacaktır.
Bütün bu özellikleriyle Kapadokya bölgesinde mutlaka görülmesi yerlerden birisi. Unutmayın ki Kapadokya yalnızca peribacalarından ibaret değil.


Avanos nevşehir

İsim: AvanosElmalikilise%20012.jpg Görüntüleme: 9602 Büyüklük: 58,0 KB (Kilobyte)



Avanos Nevşehir’in bir ilçesidir.Avanos’un tarihi Hititlere dayanmaktadır.Tarihte Hititler’in Avanos’ta çanak çömlek yaptığı günümüze kadar gelen bilgiler arasındadır.Bu el sanatı babadan oğula geçerek günümüze kadar gelmiştir.Bu çanak-çömlekler Avanos’un dağlarından Kızılımak’ın yataklarından elde edilen yağlı killer ellenir ve bu şekilde yapılmaktaydı.Ayakta döndürebilen çark adı verilen bu tezgahın üzerinde maharetli ellerle şekillenmesi sağlanırdı.Çanak yapılmış olurdu.Atölyelerde yapılan bu çanakların önce güneşte daha sonra gölgede kurutulması gerekirdi.
Daha sonra çok sıcak sıcaklığı 800-1200 derece arasında değişen fırınlarda iyice pişiriliyordu.Bu fırınlar samala ve talaş aracılığıyla yakılıyordu.Avanos’a gidildiği zaman gezilip görülmesi gereken çanak ve çömlek atolyeleri ve bu atolyelerden çıkan o eşsiz maharetli ellerle yapılmış çanak çömlekleri keyifle izlemek gerçekten mükemmel bişey.Avanos’ta ayrıca yerin altında çöküntülerle oluşmuş mağaralar bulunmaktadır.Mağaralara girişinden itibaren aşağı iniş merdiveniyle 50 metre kadar olup mağaranın yükseliği 2 metre civardındadır.Bazı yerleri çöküntülerden dolayı daha yüksek oluşmuştur.Genel olarak yüksek fazla değildir.Avanosa’da günümüzde çok turist gelmektedir.


Kapadokya

İsim: kapadokya.jpg Görüntüleme: 11062 Büyüklük: 5,6 KB (Kilobyte)

Kapadokya Nevşehir, Niğde, Aksaray üçgeni arasında kalan bölgeye Persler’in verdiği ad. Katpatukya “Güzel Atlar Ülkesi” anlamına geliyor. Belki de “Düşler Ülkesi” demek daha uygun düşer. Bir de siz gidip gezin de gönlünüze göre bir ad verin.
Kapadokya, gidip görmemiş olup da resimlerinden bilenler için peribacaları’dır. Peribacaları gerçekten doğanın eşsiz armağanları olarak çok ilgi çekici. Ama Kapadokya gezip görmüş olanlar için çok daha derin, çok daha zengin bir anlamı çağrıştırır: Yüzlerce yüzlerce yıl önce yaşamış insanların yarattığı uygarlık, hıristiyanlığın ilk yıllarına uzanan mistik bir atmosfer, baskılara karşı inancın direnci…ve olağanüstü bir doğa!..

Bir de düşgücünüzün elverdiği kadar hayal kurma olanağı.

Nevşehir, Niğde, Aksaray üçgeni arasında kalan bölge Kapadokya olarak adlandırılıyor.

Kapadokya ismi Persler’den geliyor. Persler Katpatukya olarak adlandırmışlar bu bölgeyi. Güzel Atlar Ülkesi anlamına geliyor.

Bölgede Perslerden önce Hitit ve Frigya yerleşimleri de olduğu biliniyor. Sonra da bir ara bağımsız krallıkla yönetiliyor ve ardından Roma, Bizans, Selçuk ve Osmanlı uygarlıkları iz bırakıyorlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen Adınızı Ve Soyadınızı Yazınız..